20 Mart 2012 Salı

TARİHİN TERS YÜZÜ

 
  Çok okumuş, hiç yazmamış nüktedan ve zarif bir dostum dün pek meraklı bir bahis açtı: Tarihin birçok büyük vak'alarını tersine çevirip başka türlü neticelenmiş gibi farzederek eğlenceli mantık oyunları yapmaya başladı; mesela Ankara meydan muharebesini Yıldırım kazanmış ve Timur Osmanlı ordusuna esir olmuş farzedip neticelerini araştırmaya koyuldu: En mühim netice olarak da İstanbul'u Yıldırım Bayezid'e fethettirdi: Şarki Anadolu ile Irak'ı Sırbistan'la Macaristan'ı hep ona istila ettirdi: Bu suretle (Yıldırım) Fatih'in, Yavuz'un Kanuni'nin fütuhatından bazılarını ne kadar evvel yapmış oldu! Dostum bunların mutlaka böyle olacağından kat'i suretle emindi. Sonra birinci ve ikinci Viyana seferlerine temas etti ve bunlardan birinin muvaffakiyetle neticelendiğini farzetti: Mesela Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ihanete uğramayıp da eski Türklerin (Alaman kızıl elması) dedikleri Viyana'yı fethetmiş olsaydı ne olacaktı? Muhayyilesi çok iyi kullanan zeki dostum Türk ordularını Avusturya'dan İtalya'ya indirdi ve eski Türklerin (Rim-Paza kızıl elması) dedikleri Roma'yı tehdit ettirdi; fakat bu muvaffakiyetlerin Osmanlı inhitatını durdurmuş olamayacağını da ilavede kusur etmedi: Ondan sonra Baltacı Mehmet Paşa'nın Pruth zaferine geçti; Sulhü kabul etmeyip de Rus ordusunu imha ve Koca Petro'yu esir etmiş olsaydı, netice ne olurdu? Dostumun kanaatince Rusya mahvolmazdı ama Rus tehlikesi bir müddet önlenmiş olabilirdi. Derken (Waterloo) dan bahse başladı: Müttefikler kazanmayıp da Napolyon galip gelseydi acaba Avrupa mukadderatı ne şekle girerdi? İngilizlerle müttefikleri mücadeleden vazgeçerler miydi? Bu meselede de kıymetli dostum birçok mantık oyunları yaptı.

  En mühim meseleyi en sona bırakmıştı: Hitler muzaffer olsaydı dünyanın hali nice olurdu? Herşeyden evvel bir kere tek parti ve tek şef sistemi bütün yeryüzüne yayılırdı, bütün devletler ister istemez ırkçı kesilirdi! Tabii o takdirde Halk Partisinin vaziyeti çok sağlamlaşmış olacak ve başka partiler türeyemeyecekti! Yalnız bu partinin kendi saflarındaki muhalifler tasfiye edilecekti: Nüktedan dostumun kanaatince bu tasfiyede ırkçılık prensibinden istifade edilecek, Almanya'dan binlerce kafa ölçüleri getirtilip muhaliflerin başları ölçülerek (brekisefal) olmadıkları sabit olanlar Nazi usulünce kamplara doldurulacaktı! Yalnız Bulgaristan'ın vaziyetinde büyük bir değişiklik olmayacak, bu tuhaf komşumuz bugün Rusya namına yaptığını o gün de Almanya namına yapacak, yani ırkçılık gayretiyle çingene sürülerini bizim topraklara sürmekte gene kusur etmemiş olacaktı!

  Herhalde aziz dostumun bu mantık oyunları pek yabana atılacak şeyler değil.

İsmail Hami DANİŞMEND
29.10.1950, Milliyet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder